23 Şubat 2014 Pazar

Atilla ile Pazar antrenmanı

Benim bir blog'um vardı...
Bugün Atilla Bisiklet Takımı ile 96 km'lik bir sürüş yaptım. Ailemin evi Pendik'ten yola çıkıp başlama noktası olan Bostancı'ya kadar tek tabanca ve inceden rüzgara karşı gittim. Bozuk kal ayarı sebebiyle sağ dizim ağrımaya başladı.(bu konudan daha fazla bahsetmeliyim) Sağa çekip kali sola aldım, devam ettim. Daha iyi hissettim ama olmadı.
Grupla Kaynarca'ya kadar 25 km/h tempoyla (laylaylom diyebiliriz) gittik ve diz bu arada problem çıkarmadı. Kaynarca'daki molada kali biraz daha sola çektim. Yine daha iyi hissettim, ama yine tam olmadı.
Kaynarca'dan Sabiha Gökçen sabahına kadar 31-32 km/h tempoyla devam ettik. Buraya kadar diz yine problem çıkarmadı. Ama eğimin artması ve kadansın düşmesiyle diz yine kendini gösterdi.
Kendimi zorladım ama Benzinci rampasında fark yedim. Molada ise "Efe çapraz basıyorsun yahu?" dediklerinde "Yok töbe, size öyle geliyor" diyerek geçiştirdim, ama bir köşede kali biraz daha sola çektim. Boom. Şimdi oldu.
İnişte (iyi olduğumu düşündüğüm yer) çok rahat ettim, ve yüksek tempo ve yandan rüzgara rağmen grubu 46-48 km/h ile çekebildim. Aylardır göremediğim, özlediğim değerlerdi bunlar. Kaynarca'ya tekrar geldiğimizde bir atak yapıp grubu denemek istedim, ama kimse yanıt vermedi. Olmaz ki!
Grubu Bostancı'ya kadar laylaylom temposuyla çektikten (ve kavşaklarda dikkat edip, kavşaktaki arabalara "pardon" dedikten) sonra Bostancı'ya ulaştık.
Bağdat Caddesi'nde trafiğe takılarak 1:15 Beşiktaş vapurunu kıl payı kaçırdım ve 1:30 Kabataş vapuruna binmeye karar verdim. Vapurdaki amcanın bisikleti "burası yassah" diyerek sağa sola taşıtması da pastanın üzerindeki krema oldu. Yahu 100 km bisiklete binmişim, taytla duruyoruz, ayağımda bisiklet ayakkabısı, gezdirme beni ortada troll müsün nesin...
Vapurdan Beşiktaş'taki eve kadar freeride yapmak zorunda kaldım. Klasik trafik meseleleri...
Eve gelince süt, yulaf ve makarna ile recovery'mi yaptım.
Strava'dan sürüş kaydını görebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder